SEYMEN “BAĞIMSIZLIK VE KALKINMA TARIM’DAN BAŞLAR”
- Fethiye Belgesel Günleri söyleyişi etkinliği ile sona erdi. “Toprak; Olmak Ya Da Olmamak” temasıyla bu yıl sekizincisi düzenlenen Fethiye Belgesel Günlerinin konuğu ünlü gazeteci, ekonomist ve tv. programcısı Cem Seymen; etkinliğe konuşmacı olarak katıldı. Özer Olgun Kültür ve Sanat Merkezi konferans salonunda düzenlenen programda Cem Seymen; cumhuriyeti ve tarımı anlattı. Yoğun bir ilgiyle izlenen söyleyişi etkinliğinde Cem Seymen; bağımsızlığın ve kalkınmanın tarımdan başladığını belirtti.
“TÜRKİYE ÜZERİNDE OYNANAN TÜM OYUNLAR TARIM ELİYLE YAPILMAKTADIR”
Cem Söymen konuşmasında “Bu güne baktığımızda tarım Türkiye’nin en büyük yarası ve acısı haline gelmiştir. Cumhuriyetle hesaplaşma tarım eliyle yapılmaktadır. Aynı zamanda dış güçler ve küresel şirketler tarafından oynanan bütün oyunların temelinde ülkemizde yok edilmek istenen tarım vardır. Bu süreç köy enstitülerinin kapatılmasıyla başladı ve devam ediyor. Köy Enstitülerinin kapatılması tarıma ve Cumhuriyete yapılan bir darbedir. 5553 Sayılı kanun ile ata tohumunun üretilmesi, ekilmesi ve satılması yasaklandı. Ata tohumu gelecektir. Bakın yerli tohum demiyorum, ata tohumu diyorum. Köylünün kullandığı ata tohumu. Son kalan ata tohumlarına sahip çıkın. Ardından ne yazık ki bir gecede çıkarılan torba yasa ile köyler, mahalle olmuş ve şehirleştirilmiştir. 16 bin köy tüzel kişilikleri ile birlikte yok edildi. Türkiye’de tarımın temelini oluşturan köyler tarımsal üretimden bu şekilde uzaklaştırılmıştır. Cumhuriyet karşıtlığı köylerden başlamıştır ve bu güne baktığımızda Türkiye üzerinde oynanan tüm oyunlar tarım eliyle yapılmaktadır” dedi.
“BU GÜN ÜLKEMİZDE ÇOK BÜYÜK BİR GIDA ENFLASYONU VAR”
Konuşmasına devam eden Seymen “Türkiye’de tarımı çözmeden hiçbir şeyi çözemeyiz. Tüm bunları bir gazeteci olarak iktidara ve muhalefete de anlattım. Atatürk; Cumhuriyet kalkınmasını köylerden ve tarımla başlatmıştır. Ardından sanayi, bilim ve teknik gelmiştir. Bağımsızlığımız ve geleceğimiz için önce tarımı çözeceksiniz. Ekonomiyi kalkındırmak için önce köylüye ve çiftçiye sahip çıkmak gerekiyor. Çünkü bu gün ülkemizde çok büyük bir gıda enflasyonu var. Yurt dışında gıda ürünleri çok ucuz. Türkiye’ de ise gıda ürünleri çok pahalı. Ana nedeni tarımsal üretimin ve hayvancılığın azalmasıdır. Tarımda yurt dışına bağımlı haline gelmemizdir. Yurt dışı kaynaklı tarımsal teşviklerle bazı tarımsal üretimler artabilir fakat bunların küreselci şirketlerin oynadığı oyunlardır. Çok dikkat etmek ve araştırmak gerekir. Konya ovasına gittiğimde her yerde obruklar oluştuğunu gördüm. Sordum en çok ne ekiyorsunuz. Mısır dediler. Mısır çok su isteyen bir bitkidir. Küreselci şirketler kendi topraklarındaki suyu bitirmemek için Mısır’ı Türkiye’ye ektiriyorlar. Tarım her şeyin başlangıcı olduğu gibi biliminde başlangıcıdır. Bilimsel araştırmalar ile tarımda düzenleme yapılmalıdır.
“ÇAY’I BİLE BÜYÜK ÖNDER ATATÜRK’E BORÇLUYUZ”
12 Eylül askeri darbe yönetiminde bir kanun çıkardılar, tarımsal kota diye. Bunu ilk önce en çok içtiğimiz Çay’a uyguladılar. Halbuki en çok içtiğimiz Çay’ı bile Türk tarımının temelini atan Büyük Önder Atatürk’e borçluyuz. Atatürk ve Çay mucizesini kısaca belirteyim. Çay ülkemizde üretilmiyordu. Yurt dışından geliyordu. Çay üretimi ile ilgili ilk bilimsel çalışmayı yapan ve çay bitkisini ülkeye getirip, ilk defa uygun arazilerin bulunduğu Rize’ye ektiren Atatürk’tür. Dünyanın en önde gelen çay üreticilerinden birisiyiz. Katkısız, ilaçsız doğal bir şekilde dünyada üretilen tek çay Rize çayıdır, Türk çayıdır. Atatürk olmasaydı İngiliz –Srilanka çayı, Hint çayı, Çin çayı içmeye devam edecektik. Atatürk kalkınmayı ve ekonomiyi her şeyin başlangıcı olan köyden ve tarımdan başlattı. Tarım ve hayvancılık ile bilimsel çalışmalar ve araştırmalar yaptı. Tarımsal üretim alanları belirlendi. Demiryolları güzergahlarına göre gıda üretimi yapan fabrikalar kuruldu. Tarım ve hayvancılığın gelişmesi ve devamı için Atatürk Orman Çiftliği kuruldu. Ata tohumunu korumak için Atatürk Orman Çiftliğinde laboratuvarlar açıldı. Bunlar saymakla bitmez. Sonra bu kota uygulamalarını küreselci şirketlerin politikaları nedeniyle gelen hükümetlerde devam ettirdiler. Tarımsal kotayı başka ürünlere uyguladılar. Sonra tütün ektirmediler. Dünyada meşhur olan Türk tütünü diye bir şey kalmadı. Eskiden Amerikan sigaralarının üstünde yazardı, Türk tütünü diye. Kota olayı hala devam ediyor. Tarımsal ürün ihracatında da yaşıyorsunuz. Küreselci şirketlerin Türk tarımında oynadığı oyunlar kalkmalı. Tarımın gelişmesi için köylüye ve çiftçiye sahip çıkacaksınız” dedi. Konuşmasına devam eden Seymen; Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinde tarımın geçirdiği evreleri ve bu alandaki önemli gelişmeleri anlattı.






















