KUTLU DOĞUM HAFTASI
Kutlu Doğum Haftasını, Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’in doğum gününü kutlamak amacıyla her yıl 14-20 Nisan arasında kutlamaktayız.
Allah Resulü’nün (sav) doğumu ve yeryüzünü şereflendirmesi insanlığın yeniden dirilişi sayılır; O’nun doğduğu gün de bizim için bir kutlu bayramdır. Çünkü biz, Rabbimizi O’nunla tanıdık. Nimete minnet ve şükran duygusunu O’ndan öğrendik. Yaratan ve yaratılan arasındaki ilişkileri, kul ve mabud münasebetlerini O’nun mesajlarıyla duyup anladık. O’nun ortaya koyduğu yorumlar sayesinde kâinat, muhtevalı ve okunaklı bir kitaba dönüştü. Eşya ve hadiseler de adeta Hakk’ı söyleyen ve Hakk’a çağıran birer bülbül kesildi.
O’nun gelişiyle, yaslı çehrelerdeki keder çizgilerinin yerini en içten tebessüm emareleri aldı. O’nun ışığı başlarımızı okşamaya başladığı günden itibaren, ‘ebedi yokluk’ korkusunun ruhlarımızdaki tesiri kırıldı; sonsuzluk isteyen sinelerimize dost ikliminden vuslat muştuları gelip ulaştı. Evet, bir insanın ötelere imanla gitmesi ve Cennet’e ehil hale gelmesi onun adına bir bayramdır. Getirdiği mesaj vesilesiyle bütün varlığın çehresine nur saçan, nazarları ahiret yamaçlarına çevirerek topyekûn insanlığa Cennet ve Cehennemi tanıtan ve ebedi saadet yollarını aydınlatan Allah Resulü’nün doğumu ise, bütün insanlığın ve kâinatın bayramıdır.
Acaba biz, bütün insanlığa bir kurtuluş fermanı getiren Peygamber Efendimizi kendi büyüklüğü ölçüsünde sevebildik mi? O’nu gereğince tanıyıp başkalarına da tanıtabildik mi? Kutlu Doğum hafta’sını, O’nunla irtibatımızı ortaya koyma adına gerektiği gibi değerlendirebiliyor muyuz? Zannediyorum, bu sorulara evet cevabı vermemiz zordur.
Unutmayalım ki, Peygamber Efendimize (s.a.v) beslediğimiz sevgi, bizi Yüce Allah’ın rızasına eriştirir. İnsanlarla da sevgi bağlarımızı güçlendirir.
Peygamber Efendimize (sav) duyulan derin bağlılık ve saygı ile beslenen bu tarihi sevgi pınarı çağıldayarak coşkulu bir şekilde akmaya devam etmelidir. Çünkü Allah ve Peygamber sevgisi, bütün sevgililerin kaynağıdır.
Yüce Allah, insanları kavga için değil, kulluk, sevgi ve hizmet için yarattı. O halde gelin, bu sevgi ırmağını canlı tutalım.
Evet, İnsanlığın içinde bulunduğu karanlık dünyadan kurtarmak, onlara kılavuzluk yaparak yollarını aydınlatmak üzere ışıklar saçan bir kandil olarak seçilmiş ve vazifelendirilmiş olan sevgili Peygamberimizin (s.a.v) dünyaya teşriflerinin kutlanıldığı Kutlu Doğum haftasına ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Bu haftayı nasıl değerlendirebiliriz, neler yapabiliriz;
*O’nun getirdiği mesaj bir huzur kaynağıdır. Bu huzur kaynağından istifade edebilmek için O’nun ve O’nun getirdiği nuru tanımak gerekir. Bu amaçla Allah Resulü’nü (sav) tanıtan kitaplar okuyabiliriz.
*Akşamları aile fertlerimize Peygamber Efendimizin (sav) yaşadığı örnek hayattan kesitler anlatabiliriz. O’nun ashabıyla arasında geçen diyalogları hikâye tarzında anlatarak Peygamberimizi anlama üzerinde yoğunlaşabiliriz.
*Yaşadığımız yerde Allah Resulü’nü (sav) hatırlatan ne varsa oraları ziyaret edip hayalen asr-ı saadete gidip tefekküre dalabiliriz. Yanımıza aile fertlerini de alabiliriz.
*Peygamber Efendimiz (sav),”Beni Hud, Vakıa, Mürselat sureleri ihtiyarlattı.”(Tirmizi, Tefsir 57) buyuruyor. Bu surelerde içerisinde kıyamet sahnelerinin anlatıldığı ayetler, Allah Resulü’nü (sav) derin bir tefekküre salmıştı. Bizler de bu günlerde surelerin muhatabının kendimiz olduğunu düşünerek Hud, Vakıa ve Mürselat surelerini anlamlarıyla birlikte okuyabiliriz.
*Cenab-ı Allah ”Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygambere hep salât (rahmet ve sena) ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salât ve tam bir içtenlikle selam verin.”(Ahzap suresi 56) buyurarak bizlerden Efendimizin (sav) ismini andığımız zaman salâvat getirmemizi istiyor. Bu ilahi emir doğrultusunda bizler de özellikle bu günlerde Peygamber Efendimize (s.a.v) bol bol salâvat getirebiliriz.
*Allah Resulü’ne nasıl salâvat getirelim? diyorsanız işte örnek: Allahümme salli ala seyyidina Muhammed.
‘KUTLU DOĞUM HAFTASI’NIN’ Ülkemize, İslam âlemine birlik, beraberlik ve kardeşlik getirmesi dileğiyle…
Allah’ın Selam’ı, Rahmeti, Mağfireti ve bereketi üzerinize olsun…