MUÇEP FETHİYE’DEN SÜMBEKİ KOYU İLE İLGİLİ AÇIKLAMA
Fethiye Sümbeki koyunda iddia edilen ağaç kesimi ile ilgili açıklamada bulunuldu. Edinilen bilgiye göre; Fethiye’nin Faralya mahallesi Sümbeki koyunda ormanlık alanda bulunan mesire alanının işletme hakkının 20 yıllığına verilmesinin ardından bölgedeki ağaçların kesildiği ifade edildi.
Fethiye Orman İşletme Şefliği Amenajman Planı içerisinde kalan Sümbeki Burnu Mesire Yeri’nin işletme hakkı 20 yıllığına Kırtur Turizm adlı şirkete verilmişti. Konu ile ilgili Muçep Fethiye tarafından açıklama yapıldı. Muçep Fethiye kuruluşu sosyal medya hesabında yapmış olduğu açıklamada “Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü tarafından Sümbeke burnu 5 Temmuz 2022 tarihinde, A tipi mesire alanı olarak kullanılmak üzere 20 senelik olarak Kırtur’a kiralandı. Kiralanan alan, 3 hafta önceye kadar deniz kenarında ve tamamen çam ağaçları ile kaplı 98 dönümlük bir devlet ormanıydı. Ancak yaklaşık iki hafta önce Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü kepçeleri, yangın söndürme araçları ve görevlileri kontrolünde ve Kırtur’un kiraladığı iş makineleri ile yüzlerce ağaç kesildi. Hepimize ait olan orman arazisi hiçbir kamu yararı gözetilmeksizin adeta bir tatil köyüne çevrilecek.
“AĞAÇ KATLİAMINA MAALESEF GÖZ YUMMUŞTUR”
Sözü edilen Sümbeke Burnu Fethiye’nin turizmime en büyük katkısı olan tarihi Likya yolunun alternatif yol rotası üzerinde, Batısında Kabak Koyu, doğusunda Faralya ve Kelebekler Vadisi bulunan ve Kuzey Doğusunda Faralya Köy halkının ikamet ettiği bir burundur. Sümbeke burnundan öncelikle Faralya halkı olmak üzere, Fethiye’de yaşayan yurttaşlar ve bölgeye gelen yerli ve yabancı turistler faydalanmaktadır. Ancak en büyük yararlanma oranı bölge halkı olan Faralya Halkına aittir. Ancak Orman İşletme Müdürlüğü söz konusu alanı mesire yeri olarak tahsis etmekle, kanunen halkın olan yeri halka ancak para karşılığı kullanmasını zorunlu kılmaktadır. Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) asli görevi kendi sayfasında da belirttiği gibi “Orman ve orman kaynaklarını korumak, doğaya yakın bir anlayışla geliştirmek, ekosistem bütünlüğü içinde sürdürülebilir ve topluma çok yönlü faydalar sağlayacak şekilde yönetmek“ olmasına rağmen Faralya’da devlet ormanında kendi denetimi ve gözetimi altında ağaç katliamına maalesef göz yummuştur.
“KAMU YARARI GEREKÇESİNİ MERAK ETMEKTEYİZ”
Ülkemize her yıl on binlerce turist getirmiş ve Dünyada en uzun ikinci yürüyüş yolu olan Likya Yolunun el değmemiş doğası söz konusu mesire yeri ile bozulacağı aşikardır. Ayrıca bölgenin ekosistemine zarar verecek büyüklükte A Tipi mesire alanı olarak tahsis edilmesindeki kamu yararı gerekçesini merak etmekteyiz. Söz konusu el değmemiş bölgenin içine amfi tiyatro, alışveriş ünitesi, duş, gölet, kır evi, kır lokantası, karavan, moto-karavan gibi gecelemeye de müsaade edilen yapıların yapılmasına gerçekten gerek var mıdır? Tüm mesire alanının hijyen adı altında temizlenmesi için harcanacak kimyasalların denize ve ekosisteme vereceği zarar Orman İşletme Müdürlüğü tarafından gözetilmiş midir? Bölge halkının sakin ve huzurlu şekilde olduğu halde faydalanması dururken müzik, kalabalık ve karmaşa içinde bir ortamın oluşturulmaya çalışılması nasıl bir kamu yararı oluşturmaktadır? Tüm bu gürültü karmaşa, oluşacak çöp ve atık, su ve gürültü, ışık kirliliği bölgenin habitatına nasıl bir zarar verecektir, müdürlüğünüzce bu konu hangi oranda gözetilmiştir? Yoksa Orman Müdürlüğü orman ekosistemini korumaktan ziyade İşletme müdürlüğü vasfına mı bürünmüştür.
“ KAMU YARARI GÖZETİLEREK KARAR ALINMASI NE DERECE GEÇERLİDİR?”
Müdürlüğün firma ile yaptığı sözleşmenin 20-16 nolu maddesinde “Önerilecek tesisler için bitki örtüsünün en az zarar göreceği alan seçilecektir” ibaresi yazmaktadır. Sümbeke Burnu’nun son haline baktığımızda Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü’nün yüzlerce ağacın kesilmesini bitki örtüsüne bir zarar olarak kabul etmediği ortaya çıkmaktadır. Gene aynı sözleşmenin 16-8 nolu maddesinde firmanın 6831 nolu orman kanuna uymak zorunda olduğu yazılmıştır. Ne OGM’nin de tabi olduğu bu kanunda, ne de OGM’nin görevleri arasında orman vasfını taşıyan bir alanda kiracı işletmeye rant sağlamak için ağaç kesilebilir ibaresi yoktur. Aksine hangi hallerde ağaç kesimi yapılabileceği net kanunlarla belirlenmiştir. Sözleşmede de yazdığı gibi OGM sadece ilgili mesire alanına orman yolu açmakla mesuldür. Tüm bu sorularımızla beraber öncelikle bölge halkının ve akabinde Fethiye halkının bu konuda fikri sorulmuş mudur? Kanunlar ve kararlar ile işletmeciler geçer gider ancak bölge halkı baki kalır. Başta Anayasa olmak üzere kanunlarla bizim olan alanlar hakkında sözde kamu yararı gözetilerek karar alınması ne derece geçerlidir? Kaçak yapılarla, yangınlarla hızla doğasını, ormanını kaybeden Fethiye’mizin devletimizce korunmasını beklerken, direkt Orman Genel Müdürlüğü eli ile rant uğruna feda edilmesi bizlerin devlet kurumlarına olan güvenine ciddi zarar vermiştir. Orman genel müdürlüğünde bu usulsüzlüğe göz yumanların acilen devletimiz tarafından denetlenmesini, halkımızın vicdanını sızlatan bu uygulamalara son vermesini ve kesilen ağaçların yerine yenilerini dikerek tahrip edilen alanın tekrar orman vasfına dönüştürülmesini talep ediyoruz” denildi.