Fethiye -Karagözler-Kayaköy- Ölüdeniz Doğa Yürüyüşü…
Km Sayaçları 19 Km Gösteriyordu…
Yorucu, Huzur Verici Çok Keyifli Bir Yürüyüştü…
İki Haftalık Sömestr Tatilinde Yürüyüşlere Kısa Bir Ara Vermek İstemiştim. Ama Doğa Yürüyüşü Bağımlılığımız Buna Müsaade Etmedi. Genelde Hafta İçleri Yaptığımız Yürüyüşlerimize Katılma Fırsatı Bulamayan ve Tatilden Faydalanmak İsteyen Öğretmen ve Öğrencilerinde de Katıldığı Yürüyüşümüz Her Zaman ki Gibi Huzur Vericiydi.
Fethiye’den yaya olarak başladığımız yürüyüşümüzün toplanma noktası uğur mumcu parkındaki saatin altıydı. Sabah 9′ da yürüyüşümüz kordon boyunca karagözler istikametine doğru başladı. Hava o gün çok güzeldi doğa yürüyüşü için muhteşemdi. Herkes çok keyifli ve yürüyüş için motife idi. Karagözlerdeki Tersane’ye girmeden soldan kayaköye yürüyüş parkur’u işareti olan yerden dağa doğru tırmanışa geçtik. Tırmanışımız yukarı yamaçtaki kayaköye giden toprak yola kadar devam etti… Yokuş bitip düze varınca bir nefes düzeni molası verdik. Yolumuz uzundu önce kayaköye ordanda Likya yolundan ölüdenize ulaşacaktık…
Kayaköye soldan devam eden toprak yola koyulduk. Hafiften rampalı olan yolumuz Fethiye ve karagözler manzarası eşliğinde nefis bir şekilde devam ediyordu. iki gündür yağan yağmur tüm gecede devam etmişti. Doğa ıslak, yıkanmış, ağaçlar, bitkiler su tomurcukları içinde şahane görünürken yağmur sonrası toprak kokusu ile bize pozitif enerji veriyordu…
Kayaköy’ün belen mahallesine kadar devam eden toprak yolun kenarın da sağda bir tepeciğin üstünde tarihi yıkık kalıntılar eşliğinde binlerce yıllık Likya dönemine ait rahibe okulu görünüyordu. dik ve zorluca çıkışı olan bu tepeciğe kızları çıkarmak için vakit yeterli değildi. onlara başka zaman için söz verdikten sonra yürüyüşümüze devam ettik .. Arzu ettiğimiz vakitte Kayaköy de olmalıydık… kayaköy’ün belen mahallesi girişindeki Osmanlı su sardıcının oraya varmıştık. Karaköy en güzel şekliyle karşımızdaydı. Buradan gördüğümüz kadarıyla aşırı yağışlardan nasibini almış tarlaların bir kısmı sular altında kalmıştı. …
Kayaköy’e girmiş merkezindeki köy kahvehanesine varmıştık… Öğlen yemeği için yanımız da getirdiğimiz erzakları kahvehanenin masalarına yayıp çaylarımızı söylemiştik. Burada bir saat mola verecektik. Yorgunluğumuz sıfırlanacak. ve dağdan Ölüdeniz’e yürüyüşümüz devam edecekti..
Karnımızı doyurmuş, iyice dinlenmiş ve tarihi kaya evlerinin arasından tırmanışa geçmiştik..Tarihin ve doğanın güzelliklerinin bütünleştiği bu ortam ruhumuzu farklı atmosfere ,alemlere sürüklüyordu. …Buraların ilkbaharda rengârenk laleleriyle muhteşem bir görsel şov haline dönüştüğü zamana bir kaç ay kalmıştı.
Yarım saat sonra tırmanış bitmiş tepenin başındaki düzlüğe ulaşılmıştı. Kayaköy kuş bakışı izlerken bir yandanda çıntar arama sevdasında olan tabiat kadınları az da olsa muratlarına ermişti. Her bulunan çıntar heyecan yaratıyordu. Doğadaki küçük mutluluklar bizim en güzel terapimizdi.
Yürüyüşümüzün devamında harika bir Likya yoluna giriyoruz…
Doğası ve harika manzarasıyla ideal bir parkur olan Kayaköy-ölüdeniz Likya yolu her ailenin hafta sonları kolaylıkla ve çok keyifli bir şekilde yürüye bilecekleri bir güzergâhtır. 6 km olan bu patika doğa gezintisi halinde 3 saat kadar sürmektedir.
Artık tırmanış yok yokuş yok oldukça keyifli devam eden yürüyüşümüz… Harika manzaralarında fotoğraf molası… Kahve için ateş yakma molası derken vakit su gibi akıp gidiyordu…
Yolun sonlarına doğru ölüdeniz manzarası görülmüş tepeden inişe geçilmişti. Km sayaçlarımız 19 km gösteriyordu buda yoldan çıkıp ekstra yaptığımız gezintilerden kaynaklanıyordu. Çünkü Fethiye Kayaköy 9 km Kayaköy ölüdeniz 6 km toplam 15 km… resmi mesafesi olan bu güzergâh bizim fazladan yaptığımız gezintilerle 19 km ulaşmıştı. Oldukça yorulmuştuk ama. Dilimizde sadece hissettiğimiz huzur ve mutluluk vardı… ölüdenize indikten sonra yürüyüşümüz belcekız plajına kadara devam edip oradan araçlara binmemizle sona ermişti. …