CHP’Lİ ALDAN “TBMM’de 33 Bylock’çu Vekil Var”
Anayasa referandum çalışmaları kapsamında Fethiye İlçe Başkanlığında partililer ile bir araya gelen Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, Türkiye Büyük Millet Meclisinde 33 AK Partili milletvekilinin bylock kullandığını tespit ettiklerini söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan; anayasa referandum çalışmaları programı kapsamında CHP Fethiye İlçe Başkanlığını ziyaret etti. İlçe yönetimi ile bir araya gelen Milletvekili Ömer Süha Aldan önce TBMM’deki anayasa görüşmeleri ve anayasa maddelerinin oylamaları ile ilgili gelişen olaylar hakkında bilgi verdi.
Milletvekili Ömer Süha Aldan’dan önce bir konuşma yapan CHP Fethiye İlçe Başkanı Avukat Ali Özgür Kullukçu “Bildiğiniz gibi anayasa değişikliği ile ilgili TBMM’deki süreç sona erdi. Artık ülkemiz Cumhurbaşkanının onayı ile 60 gün sonra seçime gidecek. Partimiz anayasa değişikliği ile ilgili tarihi bir mücadele verdi. Sayın vekilimiz Fethiye kamuoyunu bilgilendirmeye geldi. Kendisi tüm gelişmeleri bize detaylıca anlatacak. Teşekkür ederim” dedi…
“GENEL KURULDU KOCA KOCA MİLLETVEKİLLERİ AÇIK OY KULLANDILAR” Zor bir süreçten geçildiğini ifade eden Milletvekili Ömer Süha Aldan “Yaklaşık bir aydan fazla bir süredir, günde 2-3 saatlik uykuyla, müthiş bir gerilimli ve zaman zaman şiddetin baş gösterdiği bir ortamda çalıştık. Son anayasa değişikliğinin ülkemizin yararına olmadığını milletimize anlatmaya çalıştık” dedi. Konuşmasına devam eden Aldan “söze şu şekilde başlamak istiyorum. Bir anayasa toplumsal bir sözleşmedir. Anayasalar tüm toplumu kapsayacak bir nitelik arz etmektedirler. Rejimi ilgilendiren bir anayasa değişikliği için akademisyenlerden ve hukukçulardan bilgi alırsınız. Daha sonra ortaya çıkan taslak sivil toplum örgütleriyle paylaşılır. Herkes fikrini söyler ve ortak bir noktada buluşmaya özen gösterirsiniz ve bütün siyasi partilerle bu taslak metni paylaşırsınız. Demokratik bir ülkede bu işler en az 5 yıllık bir süreyi kapsar. Anayasalar rejimde oluşabilecek bir kaosu ve krizi önleme metinleridir” dedi…Peki ne yapıldı diyerek açıklamasına devam eden Ömer Süha Aldan “Sayın Bahçeli çıktı. Birden bu başkanlık ve partisi Cumhurbaşkanlığı ile ilgili sistemi gündeme getirdi. Sonra iki partinin; iki avukat milletvekili ile bu metni hazırladılar. İşin içinde üniversiteler, bilim adamları, sivil toplum örgütleri, mecliste grubu olmayan diğer siyasi partiler olmak üzere hiç kimsenin düşüncesi alınmadan ve iki partinin mutfağında oluşturulan metin gündeme getirilmiştir. Komisyon çalışmaları boyunca gücümüz yettiğince bunun zararları anlatmaya çalıştık. Ama bir anda çoğunluk oyla yeterlilik oylaması yaparak bizim sözümüzü kestiler. Genel kurula geldiğimizde ise biz daha büyük bir facia yaşadık. Genel kuruldu koca koca milletvekilleri açık oy kullandılar” dedi…
“GÖSTERE GÖSTERE EVET OYLARINI KULLANDILAR” Konuşmasına devam eden Aldan “göstere göstere açık oy kullanıldı. Sağlık bakanı bizim Adana milletvekilimize hakaret etti. Kamera kaydı ile tespit ettik. Hem MHP milletvekillerinin önemli bir bölümü hem de; AKP’nin milletvekilleri göstere göstere evet oylarını kullandılar. Bununla da yetinmediler; bu oylamalar sırasında mecliste 3 tane pul vardır. Beyaz pul(evet), kırmızı pul(hayır), yeşil pul(çekimser) anlamına gelir. Şimdi beyaz pul ile evet oyunu kullanan AKP ve MHP milletvekilleri geriye kalan kırmızı ve yeşil pulları; partilerinin mutemetlerine teslim ettiler. Hepsinin kamera kaydı var. Bununla da yetinmediler; milletvekilinin yanına başka milletvekili koydular. Öyle an geldi ki; bir kabinin içinde 3 milletvekilinin girdiğini gördük. Böyle bir güvensizlik var” dedi.
“FETÖCÜLÜKTEN İÇERİ ATARLAR KORKUSU VAR” Konuşmasına devam eden Aldan “Oysa anayasamızın 175. Maddesi gayet açıktır. Anayasa oylaması gizli yapılır. Şimdi soruyorum. Bu anayasa değişikliği metni milletin yararına gayet güzel ise niye milletvekillerine güvenmiyorsunuz. Niye gizli oylama yapmadınız. Çünkü kendilerinin de içine sinmiyor. Kendi içlerine sinseydiler; birbirlerine de güvenirlerdi ve gizli oylama yapılırdı. Kendi Milletvekilleri korkuyor. Eğer biz evet demez isek bizi yarın öbür gün Fetöcülükten içeri atarlar korkusu var. 33 tane AKP’li bylockçu milletvekili var. Gerçekten korktukları için evet oyu kullandılar ve bazı arkadaşlar geldiler korktuğumuz için evet oyu kullandık, dediler. İsim isim bizde listesi var. Böyle ahlaksızca başlayan oylama sürecinden bu millete hayırlısı olmaz” dedi…
“HERKESİN MAL VARLIĞINA EL KOYABİLİYOR” Konuşmasına devam eden Aldan “ Bu anayasayı millet eğer; kabul ederse ve ileride seçim kaybettiklerinde kendilerinden başka birisinin ülkeyi yönetmesi durumunu bu kadar çok yetki altında nasıl ezileceklerini bir düşünsünler. Bir adama üstün bir yetki veriyorsunuz. Bu durumdan sadece bizler değil AKP’ye oy verenlerde ezilecektir. Her şeyi yapabiliyor. İstediği anda meclisi fesih edebiliyor. Cumhurbaşkanı kesinlikle adam öldürse bile görevi bitene kadar yargılanamıyor. Vatandaşlarımıza her şeyi konuşacağız. Özellikle bazı özel çalışmalarımız olacak. Vatandaşlarımıza anlatacağız. Çok önemli bir şey söyleyeceğim. Bu anayasa geçerse artık hiç birimizin malı güvende değildir. Öyle bir madde konuldu ki; seferberlik ve olağan üstü hal durumlarında herkesin mal varlığına el koyabiliyor. İstediği kişinin banka hesabına da el koyabilecek ve bir mahkeme kararı bile gerekmiyor. Yeter ki istesin. Bütün bakanları kendisi tespit edebiliyor. Bunun ötesinde bütün bakanları kendisi tespit edebiliyor. eğer bir bakan yolsuzluk yaptıysa kendisi istemedikçe görevine devam edebiliyor. Kendi ve bakanların soruşturması için 400 milletvekilinin oyu gerekiyor. Yüce divanda görev yapan 15 hakimin 12’sini kendi belirliyor. Bu tür anayasa ve başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelere baktığınızda bir defa seçim olmuş ve diğerleri ise hep göstermelik olmuş. Siz hiç Saddam’ın, Esad’ın, Mübarek’in; Kaddafi’nin seçim kaybettiğini gördünüz mü ?, Duydunuz mu?. Herkesi şunu düşünsün ille Sayın Recep Tayyip Erdoğan olacak diye bir şey yok. Başa gelen bu ülkeyi istediği gibi yönetecek” dedi.
“3 MADDEYİ ANAYASA MAHKEMESİNE GÖTÜRECEĞİZ” Konuşmasına devam eden Aldan “anayasa mahkemesine 3 konuda başvuracağız. Birincisi açık oy kullanıldığı için; özellikle tespitini yaptık ve tüm kayıtları ve delilleri elimizde. İkincisi 16 ve 17. Maddeler var; 60 ve 70 maddeyi bir maddede değiştirebiliyorlar. Buda anayasanın 175. Maddesine aykırıdır. Her maddenin ayrı ayrı oylanması gerekiyor. Buna uyulmamıştır. Üçüncüsü eğer bu madde geçerse; Türkiye’nin birliği, dirliği, demokratik yapısı, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkesi bozulacaktır. Buda anayasaya aykırıdır. Bunu da anayasa mahkemesine götüreceğiz” dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİ TERÖRÜ BİTİRMEZ
Başkanlık sisteminin terörü bitirip bitirmeyeceği sorusuna Aldan şöyle cevap verdi: “Recep Tayyip Erdoğan iş başına geçtikten sonra istediği her kanunu çıkarma yetkisine sahip. İstediği önlemleri alıyor. Terör bitti mi? 2002’de Adalet ce Kalkınma Partisi iş başına geldiğinde terör sıfır noktasındaydı. Şuanda hiç birimizin can güvenliği yok. Sokakta yürürken insanların yüreği küt küt ediyor. Terörü yaratanlar bitiremez. Terör bu iktidar döneminde yaratılmıştır, bunlar yarattığı için bitirilemez. Bu halka bir korku vermektir. Bu çok yanlıştır. PKK’nın ve İŞID’in yaygın şekilde eylem yapacağı konusunda şuanda bilgiler var. Bunun önünü almaya çalışıyorlar. Belki yakın zamanda Türkiye çok daha büyük şiddet eylemleriyle yüz yüze kalacak. İktidardaki becerisizliklerini bu şekilde örtmeye çalışıyorlar. Terörü bu zihniyet bitiremez. Oslo’da, Dolmabahçe’de PKK’ye bir sürü taviz verip onu şımartan anlayış bu terörü bitiremez.” CHP’yi HDP ile gösterilmeye çalışıldığının bunun tamamen AK Parti’nin bir oyunu olduğunu ifade eden Aldan, CHP’nin hiçbir zaman HDP ile yan yana olmadığını belirtti. Hükümet yetkililerin referandum sürecinde İmralı’daki terörist başı Abdullah Öcalan ile gizli gizli görüşmeye başladıklarına dikkat çeken Aldan şunları söyledi: “HDP ile CHP’yi bir arada gösterme gibi bir tablo var. Bu tablo tamamıyla iktidarın yarattığı bir girişimdir. HDP ile biz hiçbir zaman bir arada olmadık. Anayasa görüşmelerinde biz hayır oyu kullanırken HDP oy kullanmadı. AKP ile el altından anlaşacak. Şuanda İmralı’daki terörist başıyla görüşüyorlar. İmralı’daki Abdullah Öcalan’la Hükümet yetkilileri gizli gizli görüşüyorlar. Ama vatandaşın aklını karıştırmak için HDP ile bizi bir arada tutmaya çalışıyorlar. Ben PKK’nın ölüm listesinde olan biriyim. Benim o zaman böyle bir şey varsa CHP’de ne işim var? Bunlar kesinlikle asılsızdır vatandaşlarımızı bunlara inanmasın. Şuanda Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi de hayır oyu kullanacaklarını söylediler, bildiriler dağıttılar. Onlarda mı HDP ile beraberler yani. Vatandaşlarımız Oslo’da hükümet yetkilileriyle PKK’nın ne konuştuklarını internete girip lütfen okusunlar.” Türkiye’nin ekonomisinin sinyal verdiğini ve bunu örtmek için Başkanlık sistemi tartışmalarının bilerek gündem olarak yaratıldığını ifade eden Aldan, vatandaşın asıl gündeminin ekonomi olduğunu söyledi Aldan: “Bir öğretmen eşiyle çocuklarıyla sokakta, kimisi ihraç edilmiş, kimisi içerde. Onlara gelince öyle ama siyasilere sıra gelince aldandık diyorlar. Bir ilkokul mezunu vatandaş aldanmış olmuyor ama üniversite mezunu bir milletvekili aldanmış diyerek bu işten sıyrılmaya çalışıyorlar. 15 Temmuz Darbe girişimi iğrenç bir girişimdi. Onu kabul etmemiz kesinlikle mümkün değil. Pek çok insanımızı kaybettik, devletin silahlarıyla pek çok insan öldürüldü. Ama pek çokta haksızlık yapıldığını gözlemledik. Şimdi el altından bazı insanlar yeniden göreve başlatılıyor. Asıl mesele 15 Temmuz’u gizlemek değil asıl başkanlığın getirilmesinin nedeni ekonomik sıkıntı. Bunu gizlemeye çalışıyorlar. Şu turizmde Fethiye’nin Marmaris’in Bodrum’un turizm beldelerinin yaşadıklarını bir düşünelim. Turizm gelirlerinde inanılmaz kötü durumdayız. Son yıllarda Arap turistler geliyordu. Reyina saldırısından sonra artık onlarda gelmeyecekler. Tablo bu. Dolar 4 liraya dayandı, insanlar inim inim inliyor, işten çıkarmalar aşırı derecede arttı. İstanbul’daki bir araştırmada ihracatın ve hammadde ithalatın azaldığı ama sanayi üretiminin arttığı ortaya çıktı. Bu şu anlama geliyor; Fabrikalar şuanda stoka çalışıyor. Stokları doldurunca bütün işçiler işlerinden olacaklar. Türkiye’de ciddi anlamda işsizlik önemli bir sorun. Bunu milliyetçi duyguları köpürterek, başkanlıkla sanki Türkiye çağ atlayacakmış gibi imaj vererek vatandaşın gündelik ekonomik sorunlarını örtmeye çalışıyorlar. Ekonomik krizin sonuçlarını çok yakında sokaklarda göreceğiz. Fethiye’de 30 yıldır açık olan işletmeler kış sezonu gerekçe göstererek kapandı. Bu Türkiye’de önemli bir sorun. Bizim derdimiz başka onların bir elinde cımbız elinde ayna başka bir dünyada ama vatandaşımızın derdi başka. Bence bu derdi örtme çabası var” dedi.
Haber/Foto Hakan Aykırı