MORTIRNAKLAR SEZON FİNAL YÜRÜYÜŞÜNÜ DALAMAN BARAJLARINDA YAPTI
DALAMAN ( NURİ BABA DAĞI ( radar tepe ) & BARAJ GÖLÜ & ESKİ KÖPRÜ )
Bu kervan güzün yola çıkar Kiraz Ayı’nda seyrü seferini tamamlar,
Bu kervan gönlü zengin, dost eli verir,
Ne paraya ne mala ait bir imare verdirir…
Bir tebessüm ile yüreklere taşıdığı sevgidir…
İçimizde hoşgörü, dışımızda hoş seda, atmosferimizde gökkuşağının renkleri, Mortırnak Ailesi…
Merhaba sevgili dostlar; bir doğa yürüyüş yazısıyla daha birlikteyiz. Bu yazımız sezonun son yürüyüş yazısı ve sizlerle geçici bir süre ayrı kalacağız. Ama ayrılıklar özlemi pekiştirir ve o özlemler sevginin halkasını genişletir…
Dostlar, yazımızı kaleme alırken düşündüm de sezon boyunca ( bu faaliyetimiz de dahil ) tüm faaliyetlerimizin rakamsal verilerini karalama olaraktan hesaplıyayım dedim, ve ;
Toplam Faaliyet Sayımız : 37
Ortalama parkur mesafemiz : 15 km * 37 = 555 Km ( fazlası var eksiği yok )
Zaman(saat dilimi) olarak net yürüyüş : 1 faaliyet 5 saat * 37 = 185 saat ( 7- 8 gün aralıksız)
Ortalama araçlı yol mesafemiz ( Gidiş – Dönüş.) : 120 km * 37 = 4440 km ( fazlası var eksiği yok; sadece Safari turumuz ve Kaş faaliyetimiz 600 km civarındaydı ); bu mesafe Fethiye’den Artvin’e; Artvin’den Hakkari’ye; Hakkari’den Edirne’ye ve oradan da Fethiye’ye yol rotası yapar…
Ortalama yaktığımız kalori : 1 saatlik bir doğa yürüyüşü 500 Cal yaktırıyor. Bu sonuca göre ortalama olarak 2000 cal civarı yakmışızdır. 2000* 37 = 74000 cal eder…ortalama olarak 1 kilo verebilmek için 7700 cal yakmak gerekir. 74000/ 7700 = 9 – 10 kilo vermemiz gerekir…
Dostlar; ne güzel değil mi 10 kilo vermiş olmamız lazım…Tabi ki bu rakamların saf hali, yaşantımız sadece rakamlardan ibaret değil…
Bu ayrıntılardan sonra gelelim bugün ki faaliyetimize; Bu son yürüyüş faaliyetimiz 2 haftadır olumsuz hava koşullarıyla nedeniyle yapamadığımız Sandras Dağı Kartal Gölü Faaliyetine alternatif; liderimiz Yusuf Ceran arkadaşımızın yeni keşfettiği; Dalaman Nuri Baba Dağı ( radar tepe ) – Dalaman Baraj Gölü ve Eski Köprü rotalı faaliyetini yapmaya karar verdik. Her zaman ki gibi buluşma noktamız Sultan Pastanemiz, 3 araçlık bir konvoyumuz var, sayımız 55 kişi… Dostlar; şimdilik araçlı yol rotasını bilmediğimden özetini tarif edemiyorum. Sadece bildiğim Fethiye’den Dalaman’a yol alacağımız. Saatler 9:00 doğru yaklaşırken araçlarımızda ki yerlerimizi alıyoruz. Ve Dalaman’a; Dalaman Türküsü eşliğinde yol alıyoruz…
Dalaman kültür merkezi oynatıyor herkesi,
Dalaman’ı sorarsan şu Muğla’nın gözdesi,
Gidelim gidelim bin arabaya gidelim…
Bu Göcek Tünelinden geçerken sorumlu siyasilere o kadar çok selamlarımı iletiyorum ki Dostlar…! Ve Çiftlik, Yanıklar, İnlice derken Dalaman’ a yaklaşıyoruz. Dalaman İlçe merkezine gelmeden Çay Kenarı mahallesi sapağından içeriye giriyoruz ve Ak köprü Baraj istikametine ormanlık toprak yol boyunca devam ediyoruz. Önümüze ki dağın ismi Nuri Baba Dağı. Özelliği ise tepesinde büyük bir radar istasyonu ve yangın kulesi olması. Araçlarımızdan net görülebiliyor. Ve nihayetinde araçlı yolculuğumuz son buluyor. Bu noktadan sonra tam 16 km’ye yakın bir parkur, Dalaman Eski Köprüye kadar bizleri bekliyor. Hadi bakalım..! Mortırnaklara yakışan sezon kapanış yürüyüşü olsun, arkadaşlar…İyi yürüyüşler, bol bol fotojenik manzaralar…
Önce yokuş çıkacağız. Ormanın içinde olmamız ve havanın serin olması yokuşa keyifli bir egzersiz yapma havası veriyor. Bu Haziran; yağmuruyla – rüzgarıyla uzun yıllardır en serin geçen haziran ayı oluyor….Ve 4 – 5 gün önce Ak Dağlar’ın zirveleri beyaza büründü…:) Yokuşu düzledik ve önümüze bir çeşme çıkıyor, su kaynağı hakkında bir bilgimiz yoktu ama yağışın bol olduğu dağlık – ormanlık bölge olması tedirginliğimizi azaltıyor. Öyle de oldu…Bir de çeşmenin yanında Dut Ağacı, suyumuzu içtik serinledik, toparlandık hem de damağımızı tatlandırdık…Yol sola doğru devam ederken bizler de devam ediyoruz. Biraz ilerledikten sonra Dalaman manzarası bizlerle…Arkadaşlar Googleden aldığım bilgiyi aktarayım;
Dalaman; 16 köyü bulunuyor. Dalamanın doğu, kuzey ve batı kesimleri dağlık, güneyi ovalıktır. Etrafını Gölgeli Dağlar’ı (2.295 ) ve Boncuk Dağı (2.265 m ) çevirir. Fethiye Körfezine paralel uzanan bu dağların etekleri yapraklı, yüksek kesimleri de iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlarla kaplıdır. Dalaman Ovası, Muğla’nın, Türkiye’nin ve dünyanın en verimli ovalarından biridir. İlçe topraklarını Dalaman Çayı sulamakta olup, Akdeniz ve Ege Bölgeleri geçiş noktasında bulunmaktadır. Dirmil yakınlarında ki Kocaş Dağından doğan, Dalaman Çayı Marmaris ve Fethiye arasında yer alır. Toplam uzunluğu 229 km dir. Batı Toroslar’ın Göktepe ve Yaylacık Dağlarından inen kolların birleşmesiyle büyüyen çay, dar ve derin bir vadi içinde akarak, Ortaca’nın 8 km güneyinden denize dökülür. Deniz seviyesinden yüksekliği 15 m dir. Yüzölçümü 61.694 hektar olan ilçenin 2009 Yılı Genel Nüfus sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 33.451’dir.
Yol boyunca arkadaşlarımız bitki çaylarını ellerine, poşetlerine doldurmuşlar ve bunun yanında mavi kelebekler uçuşuyor etrafta. Gökyüzünden mi yoksa Akdeniz’in maviliğinden mi almışlar bu rengi…? Siz ne güzel bir kelebeksiniz ki deniz ve gökyüzü sizlerde birleşmiş..Doğa da yürümek bunu hissetmek, değişik canlılarla buluşmak, endemik bitkileri keşfetmek çok güzel bir duygu arkadaşlar…
Toprak köy yolu boyunca Nuri Baba Dağının eteklerinden ilerlemeye devam ediyoruz. Önümüze bir yokuş çıkıyor, fazla yorucu değil ama. Devirdik ve gölgelik bir noktada dinlenme ve toparlanma molası veriyoruz. Bu noktadan itibaren inişe geçiyoruz. Bu iniş sanırım Baraj gölüne ve Dalaman Çay’ına doğru olacak. Çünkü önümüz açıldıkça uzaklarda ki yeşilin tonları koyulaşıyor. İlerlediğimiz yol çayırlık, iki yanımızda bodur çam ağaçları… Ve uzaklardan bir su birikintisi gittikçe gözümüzde büyüyor, büyüyor ve baraj gölüyle birlikte çok koyu bir yeşillik manzaramıza giriyor. Bizler manzaraya dalmışken de yol bitiyor. Makilik dar bir alanda sıkışıp kalıyoruz. Sağa sola bakındık ancak yine de yolu bulamadık. Mecburen bacaklarımızı çizdirerek makiliğin içine girdik. Nihayet yolu bulduk…Sanırım bu yol çok önceleri kullanılıyordu, belki de yayla yolu idi. Yeni yol yakınlarda olmalı çünkü aşağıda, gölün hemen yukarısında villa tarzı evleri görüntüledik. Son 10 yıldır bir doğa güzelliklerini ranta çevirme dümeni; önce yol yapıyorlar sonra kanun çıkarıp satıyorlar, hem kendileri hem de yandaşları nemalanıyor…
Dediğim gibi eski yoldan çıkıp küçük bir kestirme ile yeni yola iniyoruz. Ve bahsettiğim villaların arasından yol boyunca ilerliyoruz. Göle az kaldı sanırım, iniş eğimimiz epeyce azaldı… Ve sazanlıklar önümüze düşüyor, gölün kenarındayız ama daha suyu göremedik. Yukarı doğru bakınca manzara da güzelmiş, inerken biz fark edemedik, çok güzel bir vadiden aşağıya inmişiz ve o villalar da tam vadinin ortasına konuşlandırılmışlar. Villa derken kocaman bir köy gibi sayıları çok…Bu vadinin ismi AKYAKA VADİSİ imiş. Doğrusu o bildiğimiz Akyaka’yı andırıyor…
Ve son bir dönemeçten sonra gölün kenarındayız. Dostlar önce gölü tasvir edeyim; göl baraj gölü ve kenarında alabalık çiftliği , üzerinde ise alabalık havuzları mevcut. Bulunduğumuz nokta da küçük bir limanı andırıyor, iskelede 3 – 4 kayık ve alabalık tesisi için malzemeler v.s var. Tesis Önder Balık , diye geçiyor…
Göl, balık nimetini insanların yanında; buralara çoktan yerleşmiş Martılara ve yükseklerde volta atan Leyleklere de veriyor. Günün en karlıları martılar. Ama kolay değil öyle balığı kapmak, birbirleriyle kavga edercesine biri balığı aldım derken diğeri ağızından çalıyor, tam mideye indirecekken başka bir martı fırsatçılık yaparak nasipleniyor…Hayat hep böyle mücadelelerle sürüp gider. Bizler de mücadele edeceğiz; incitmeden, ezmeden, saygı içinde hak edene hak ettiğini vererekten; güçlülerin dünyası olmamalı, güçlüler mazlumları korumalı, mazlumlar tamahkar olmalı…
Dostlar bu arada göl balık kaynıyor, kenarlarda sazanlıkların arasında kocaman alabalıklar. Günün en şanslı Mortırnağı Ben oldum, Asım Abicim sağ olsun eliyle tuttuğu balığı bana verdi. Akşama nasipse tereyağında kızartacağım..:) Ve seneye buraya tekrar gelirsek de yanımda balık yakalama kepçesi getireceğim… Yemek molamızı tabi ki de burada veriyoruz… Afiyet olsun arkadaşlar…
Yemeğimizi yedik ve rotamızı ; Gölün kenarındaki toprak yoldan Dalaman Çay’ı eşliğinde, Dalaman Eski Köprüsüne doğru çeviriyoruz. 200 metre kadar yokuş çıkışından sonra yolumuz düz olarak ilerliyor. Önümüzde Dalaman Çayı kıvrımı ve bereket serptiği; nar, üzüm, karpuz, kavun, portakal bahçeleri…1.5 – 2 km devam ettikten sonra baraj bendini köprü gibi kullanıp Çayın diğer tarafına geçeceğiz. Çünkü bu yolun devamı Muslular Taş Ocağına ve sonra Antalya – Muğla yoluna çıkıyor. Eski köprüye ancak bu şekilde varabiliriz. Bir nevi Baraj kuruyoruz…:) Ve baraj bendine varıyoruz, beton bedin uzunluğu 150 metre kadar. Arkadaşlarımız tek sıraya dizilmiş, bendin üzerinde tırtıl gibi gözüküyorlar. Ben ise daha farklı hissettim, Denizaltı Gemisinin üzerindeyim.. Bendi geçtikten bir tarafımızda betondan su kanalı bir yanımızda bereket bahçeleri, karpuz – kavun tarlaları. Dostlar Dalaman Karpuz ve Kavunu doğallık olarak çok kalitelidir, pazara giderseniz ilk tercihiniz olsun…!
Uzaklarda Eski Köprünün bir ucu göründü…Yaklaşık 1 km sonra köprüye varıyoruz. Dalaman Eski Köprüsü ( Atatürk Köprüsü ) ; Dalaman Çayı üzerine , Atatürk’ün emri ve Başbakan İsmet İnönü’nün Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya’ya verdiği talimat sonrasında 1934 yılında yapılmıştır. Köprü, 170 işçi tarafından, bir yıl içinde Fransız mimarisine uygun olarak, bombeli kemer şeklinde, 4 metre genişliğinde, 3 ayak üzerinde 14 metre yüksekliğinde, 85 metre uzunluğunda inşa edilmiştir…
Köprünün çıkışında bekleyen araçlarımızın yanına vardık. Biraz dinlendikten sonra Çay – dinlenme – sohbet keyfimizi Göcek Saliha Sultan Pastanemizde vereceğiz. Göcekteyiz…! Dostlar; Göcek’e uğramamızın bir sebebi de daha önceden planladığımız sürpriz doğum günü kutlaması olacak, Ekip liderimiz Yusuf Ceran arkadaşımıza tüm Mortırnak Ailesi olarak, Sultan Pastanesi sahiplerinden Mehmet Cesaret arkadaşımızın destekleriyle bir sürpriz yapalım dedik…MUTLU YILLAR HOCAM, NİCE YILLARA, SEVDİKLERİNİZLE BİRLİKTE KALMAYA ve NİCE PARKURLARA….
Sürprizimizi yaptık, leziz doğum günü pastamızdan tattık, çaylarımızı içtik, Yurday ve Hüseyin Özcan arkadaşlarımızın keyifli ve komik yarışmasını izledik ve şimdi mutlu – huzurlu bir şekilde yuvamıza döneceğiz. Tüm Mortırnak ailesine, sürücü arkadaşlarımıza, ekip liderlerimize, bir sezon boyunca bizleri takip etmeye çalışan üyelerimize sonsuz SAYGILAR, TEŞEKKÜRLER, KUCAK DOLUSU SEVGİLER…yeni sezonda buluşmak dileğiyle sağlıcakla kalın DOSTLAR…..
Yazan: Mustafa Serkan Mutlu Fotoğraf: Yusuf CERAN




























