KOCA ÇINAR’A TAŞ ATMAK…
Lastik sapanı almışsın eline. Çınar Ağacı’na taş atıp duruyorsun.
Yapma, etme… Çınar ağacı serttir. Taş sıçrar, yüzüne gözüne gelir.
O sizin halkın dışında dediğiniz Cumhuriyet Halk Partisi, halkın içindedir. Hatta halkın ta kendisidir. Geçmişte öyleydi, bu gün öyle, gelecekte de halkın kendisi kalmaya devam edecektir. Ayıp olmasın diye geldim dediğiniz ( Aslında o saatte gelmekle ayıp etmişsin ya…) Aymes Otel’ deki o akşam yemeğinde de halk vardı, halk… Orada gördüğünüz halktır…
Anadolu’ nun dört bir yanında kurduğu 21 adet Köy Enstitüsü ile Mustafa Kemal’in başlattığı Anadolu Aydınlanması’ nı devam ettiren CHP, halkın kendisidir. O Köy Enstitüleri ki, tam da, halkın başı kabak ayağı çıplak köy çocuklarını evinden almış, karnını doyurmuş, sırtını giydirmiş, bilgi ve fikirle donatıp köylere öğretmen olarak göndermiştir. Ki köyün çocukları da okuyabilmiştir.
Cumhuriyet Balosu bir simgedir. Bir semboldür. Güzel bir gelenektir. Keşke M. Kemal’ in anladığı manada devam ettirebilseydik. Burada göbek atılmaz. Densizlik yapılmaz. Senin sözünü ettiğin yemekte de atılmamıştır. O günlerde bir hiç uğruna ölüp giden maden emekçilerinin üzüntüsünü yaşadığımız için, sade şekilde bile eğlenmedik. Müzik dahi yapmadık…
O Cumhuriyet Baloları, Osmanlı’ nın yok saydığı Anadolu İnsanı’na bir “çağdaşlık”, “evrensel bir güzellik” örneği olarak sunuluyordu. O balolar, cumhuriyet coşkusunun yaşandığı yerlerdir. Halkımız bu coşkuyu ne kadar yaşasa yeridir…
CHP o gün; Fethiye İlçe Başkanlığı ve Yönetim kadrosuyla halkın içindeydi. Halkın kendisi olarak Fethiye Stadyumunda bayram yerindeydi. Gelemediysen elbette görmemişsindir. Akşam da geleneksel yemeğini yedi.
Karaçulha Halkı bizim halkımızdır. Cumhuriyet Kadınları bizim kadınlarımızdır. Onlar da o akşam Cumhuriyet coşkusunu yaşamışlar. İyi de etmişler. CHP’ nin aynı anda iki ayrı yerde bulunması mümkün olmasa gerek…
Sizin “Raky partisi” lafı, boş bir laftır. Sığ bir laftır. “Sıfır rakımlı” bir laftır. Hiçbir zaman edilmeyecek bir laftır. Bu kadar komik olmak, insana iyi gelmez…
“Herkes pancar gibi olmuş” sözüne gelince: Bir yorum yapmağa değmez… Olabildiğince “Yavan” bir sözdür. “Ali topu tut. Bana at vb”. laflar yazsaydınız, daha anlamlı olurdu…
Onuncu Yıl Marşı, cumhuriyetin “coşkularından” sadece biridir. LAY LAY LOM değildir. Bir heyecanla, bir coşkuyla söyleyenlere de çok yakışır. Bir dene istersen…
CHP’ liler her yazıya ve her yazı yazana kızmazlar… Şöyle bir yazana…
“Rakı masası” adam yeridir, adamlık yeridir. Ama, içmeyi bilen, seviyesi olan için… Herkes için bu mümkün olmayabilir… Sohbetin de siyasetin de yeridir. Yapmayı bilene… İsteyen deneyebilir. Bu masalarda yer alanlar hiçbir zaman halkımızı kandırmamıştır. Kandıranları hala görmediysen yapacak bir şey yok… *
Bu halk; CHP’ sinin Sümerbank’ ı kurarak kendisini giydirdiğini bilir.
Bu halk CHP’ nin Şeker Fabrikalarını, Etibank’ı, SEK’i, TMO’ ni, İş Bankasını, daha nicelerini kurarak, Anadolu’ da üretim hamlesini başlattığını bilir.
Bu halk; CHP’ nin Anadolu’nun kırk bin köyüne kırk bin okul yaptırıp kırk bin öğretmen gönderdiğini bilir.
Bu halk; CHP’ nin çıkardığı Devrim Yasaları sayesinde “ümmetlikten” kurtulup “yurttaş” sıfatına kavuştuğunu bilir.
Halkımızın; Cumhuriyet ve CHP’ siyle birlikte kavuştuğu nimetler, saymakla bitmez…
CHP, halka tepeden bakmaz. Onu idraktan yoksun, aptal ve zavallı olarak görmez. Öyle olsaydı bu halk “Ulus Devletle” ve “Cumhuriyet Balolarıyla” buluşamazdı.
Bu halka kimlerin küfür ettiğini hala görmediysen, pes..!
Elli, altmış yıldır neredeyse hep sağ iktidarlar ve sığ politikacılar tarafından yönetiliyoruz. Sömürge halkı olduk. Bilerek yoksul düşürüldük. İnsanın düşüncesini “ekonomisi” belirlermiş. Fakirliğin gözü kör olsun! O nedenle “Din Tüccarlarının” eline düştük.
Sen gel. Genel Merkezin bilgisi dahilinde, il yönetimi ve ilimiz milletvekillerinin de bulunduğu yemeğe katıl. CHP Genel Merkezi’nin temsilcisi milletvekili ile fotoğraf çektir. Sonra da yapılan işi kötüle.
Pes doğrusu..!
CHP ve CHP üyesi; sizi İlçe Başkanlığına getirmiş. Belediye Başkan Adaylığına getirmiş… Parti sorumluluğu gerektiren payelere ulaşmışsın…
Kapıları da her zaman açıkken; sen kalk CHP’ sini sorumsuzca eleştir…
Dün öyle bu gün böyle konuş…
Bunun adı; genç bir mühendis arkadaşımızın (U.Y.) deyişiyle “Topa girmeye çalışmaktır” Gündemde kalmaya çalışmaktır.
CHP ve CHP’li olmak, önce bir “yaşam biçimidir”. Çağdaş olma çabasıdır… Özgün bir kültürdür.
CHP; bir yerlere tırmanmak için tutunulan “politik bir dal” değildir.
CHP’ li olmak dikkat ve sorumluluk gerektirir.
KAZAK ABDAL’ dan bir dörtlük daha:
Dağdan tahta getirenin
Mezarına götürenin
Iskatını geçirenin
İmamın da avradını