Birazcık Sağduyu Lütfen…
Bu gidişle birbirimize gireceğiz.
Bireyler arası iletişim dumura uğratıldı.
Toplumsal iletişim dumura uğratıldı.
Toplumu ilgilendiren konular karanlık odalarda kotarılıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi dahi şeffaf çalışmıyor. Toplumu ilgilendiren konular gece yarısı görüşülüp “Torba’ ya” konuyor.
Toplumun bilgi edinme hakkı elinden alınmış durumda.
Basın; iktidarın izin verdiği ölçüde haber yapıyor.
Politikacılar devamlı hır gür halinde. Bıraksan birbirlerini boğazlayacaklar.
Ülkemizin sınırları kevgire dönmüş. Giren çıkan belli değil.
Birbirimize yabancılaşmışız.
Aramızda sevgi saygı diye bir şey kalmamış…
Vatandaş durmadan silahlanıyor.
Eeee…
Durum böyle olunca, en küçük bir tartışmada ortalık kan gölüne dönüyor.
İki ölü, üç yaralı…
Kadın cinayetleri gırla gidiyor…
Yaşadığımız birçok acı olayın arka planında iletişimsizlik yatıyor.
Vatandaşın silahlanması yatıyor.
*
İktidardaki parti; toplumu dinsel, siyasal, cinsel, etnik, sınıfsal, mezhepsel vb. bakımdan ayrıştırmış. Birbirine düşman kamplar haline getirmiştir.
İktidardaki partinin demokrasiden anladığı, kendilerine oy verilmesidir.
Onların iktidar olmaktan anladığı, ben iktidarım, her istediğimi topluma dayatabilirim düşüncesidir..
Dağa taşa korku sinmiştir…
Kenan Evren’in Çankaya’ ya çıkıp tüfekleri çattığı yıllarda bile bu günkü kadar korku yaşamamıştık.
*
Kanunsuz, kaldırımda yürüyor.
Yanında korumaları da var.
Korumalar, haliyle silahlıdır.
Kanunsuzda doğal olarak silah zaten vardır…
Ne oldu..?
Kanunsuz ve korumaları yaylım ateşine tutuldu.
Kaldırım kana bulandı.
Üç silahşörler sizlere ömür…
*
Tanrıya şükürler olsun ki o çapraz ateş altında üç beş vatandaş daha ölüp gitmedi.
*
Silah, taşıyanını koruyabildi mi?
Hayır…
Öyle ise silah mutlak güvenliği sağlayan bir araç mı?
Değil…
O zaman vatandaş niçin silahlanır?
Devlet, niçin vatandaşın silahlanmasına göz yumar?
Hatta vatandaşın silahlanmasını teşvik eder..?
Devletin gündeminde vatandaşın “Can güvenliği” konusu var mı?
Yok…
Olması gerekmez mi?
Elbette gerekir…
*
Devletimiz (yine de sağ olsun) bizim günlük yaşamımızı an be an takip ediyor mu..?
İstedikten sonra, tabi ki evet…
Her türlü haberleşmemizi denetleyebiliyor mu..?
Ohooo. Bu da laf mı..?
Peki; istese vatandaşın silahlanmasını önlemez mi..?
Eeee… Bu da sorulmaz artık…
O zaman acilen silahlara veda etmeliyiz.
Şu kadar yıldan beri bu işleri takip ederiz. Belinde silahı bulunan nice insan, silahlı saldırı sonucunda ölüp gitmiştir…
Yazık…
Vatandaşı birbirine kırdırıyoruz!
*
DİKTATÖRÜN DÜNYASI…
Bir Sovyet vatandaşı:
– Stalin, karikatürlerini toplatıyormuş, doğru mu?
Diğeri:
– Hayır. Bunları çizenleri toplatıyor.

















