Bugün 5 Aralık Kadın Hakları Günü… Bugün, Atatürk Devrimleri’nin en önemlilerinden birisinin, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının yıl dönümü. 5 Aralık 1934’de Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile kadınların ilk kez oy kullanmasının ve aday olabilmesinin önü açıldı. Türkiye, Fransa’dan Fransa ve İtalya’dan 11, Romanya’dan 12, Bulgaristan’dan 13, Belçika’dan 14, İsviçre’den ise 36 yıl önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanımıştı. 5 Aralık kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının yıl dönümü nedeniyle Cumhuriyet Kadınları Derneği Fethiye şubesi yönetim kurulu üyesi Ebru Oğuzhan Yeter açıklamada bulundu.
“BU ÖNEMLİ DEVRİMLE BATI’LI ÜLKELERE DE UMUT OLDUK, ÖRNEK OLDUK”
Ebru Oğuzhan Yeter açıklamasında “5 Aralık tarihi, takvim yapraklarında yer alan, sıradan bir tarih değildir. Türk kadınının seçme ve seçilme haklarına kavuştuğu, birey olarak sayıldığı gündür. Türk kadınının, emeğinin, çabasının ve zekasının fark edilerek, onun onurunu korumak için adım atılan, önemli bir gündür. Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bu hakları vermek için, TBMM’de mücadele ettiği unsurlar, ne yazık ki bu haklarımızı yok saymak için bugün yine görevlerinin başındalar. 5 Aralık 1934’te kadın haklarında büyük bir devrim gerçekleşti. “Cahil” diye tanımlanan, devrimin her aşamasında yer alan kadınlar o gün, verilen tüm haklarını benimseyip, bütün güçleriyle sahip çıktılar. Bugün kadın haklarını yok saymaya çalışanlara, kadını toplumdan koparmaya çalışanlara, eğitimde kadına uygulanan ayrımcılığa karşı, sadece kadınlar olarak değil, kadın erkek birlikte mücadele etmek zorundayız. Aklı; haktan, hukuktan, adaletten, eşitlikten ve insanlıktan yana olan herkes bu mücadeleye destek vermelidir. Öncelikle eğitim alanında, kadın-erkek tüm eğitimcilere büyük görevler düşmektedir. 5 Aralık 1934 yılında biz Türk kadınları, sadece seçme ve seçilme hakkına sahip olmadık, bu önemli devrimle Batı’lı ülkelere de umut olduk, örnek olduk. Bugün burada; “ Sokakta korkmadan yürüyen kadınları, istediği mesleği özgürce seçebilen, şiddete, tacize uğramayan kadınları, bilimle, sanatla uğraşan kadınları, gelecek kaygısı olmayan kadınları, hiç bir ayrıma tabi tutulmayan sadece insan olarak görülen kadınları, toprağını özgürce eken, emeğinin karşılığını alan kadınları, çocuklarının geleceğine, ülkesinin geleceğine güvenle bakan kadınları, çocuklarının eğitimini, beslenmesini, barınmasını endişe etmeyen kadınları, sadece sevgililer gününde, anneler gününde değil, her gün baş tacı edilip hatırlanan kadınları, özgürce gülen, kahkaha atan, üreten, çalışan, mücadele eden kadınları anlatmak isterdik. Ne yazık ki kadının toplumda ki yerini, yaşadığı zorlukları, yaşanan haksızlıkları hepimiz biliyoruz” dedi.
“HAKLARIMIZI KISITLAYAN ZİHNİYETE, BİRLİKTE KARŞI KOYMALIYIZ”
Konuşmasına devam eden Ebru Oğuzhan Yeter “Kadınını yok sayan toplumların ilerlemesi mümkün değildir. Kadın erkek demeden, toplum olarak hep birlikte sahip olduğumuz haklarımızı korumak için mücadele etmeliyiz. Cumhuriyetle kazandığımız haklarımızı kısıtlayan zihniyete, birlikte karşı koymalıyız. Hangi görüşten, düşünceden, etnik kimlikten, kültürden olursa olsun toplumun her kesiminden kadınların Mecliste söz sahibi olmaları için mücadele etmeliyiz. Buradan bütün, siyasi partilere ve Yerel yönetimlere sesleniyoruz. Kadınını yok sayan toplumların ilerlemesi mümkün değildir. Kullanılmayan, kullanılması için fırsat verilmeyen hakların sadece yazı da, özel günlerde söz de kalmasının bir anlamı yoktur. Bize özgürlüğümüzü, insan olma onurumuzu kazandıran önderimiz, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve tüm devrim şehitlerimizi saygıyla anıyoruz” dedi.
Haber/Foto:Nur İlik